Ders 30
Musa Tanrı ile Karşılaşıyor!
Moses Meets God!
Mısır’dan Çıkış 3, 4
Dinleyici dostlar, size esenlik olsun!
Ön gördüğü kurtuluş yolunu herkesin  anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuza kadar gerçek  esenliğe sahip olmasını arzulayan esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri  selamlıyoruz. Doğruluk Yolu adlı  programınızı sunmak üzere bugün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için  mutluyuz.
Son dersimizde Mısır kralı firavunun  İbrahim’in soyu olan İsraillileri köle yaparak ve amansızca çalıştırarak onlara  nasıl zulmettiğini gördük. Ama aynı zamanda şu ifadeyi de okuduk: “Ama Mısırlılar baskı yaptıkça,  İsrailliler daha da çoğalarak bölgeye yayıldılar, öyle ki Mısırlılar korkuya  kapıldı.” (Mısır’dan Çıkış 1:12) Firavun en sonunda doğan her İsrailli erkek  çocuğun ölmesi için ırmağa atılması konusunda ferman verdi.
Ama yine de Şeytan’dan daha güçlü olan  Tanrı’nın firavunun yaptığı kötülüğü tersine çevirecek bir planı vardı. Böylece  firavunun kızının ırmaktaki sepetin içinde bulduğu İsrailli bir bebeğe nasıl  sahip çıktığını okuduk. Firavunun kızı, bebeğe acıdı ve ona Musa adını vererek onu evlat edindi.  Böylece Musa firavunun yani, İsrail halkını yok etmeyi en çok isteyen kişinin  evinde büyüdü! Bilgelik kaynağı olan Tanrı, İsraillileri kötü kralın elinden  kurtarmak için Musa’yı kullanmayı planladı. Musa kırk yaşına geldiğinde,  kendisini öldürmek isteyen firavunun yanından kaçtı. Musa, kırk yıl süre ile  evlendiği ve kayınpederinin sürüsünü güttüğü çölde yaşadı.
Şimdi öykümüze devam edelim ve İsrail  halkının Mısır’dan çıkmasına önderlik etmesi amacı ile Tanrı’nın Musa’yı  firavuna gönderebilmesi için Tanrı’nın,  Kendisini Musa’ya nasıl açıkladığını görelim. Tevrat’ta Mısır’dan Çıkış  kitabının üçüncü bölümünü okuyoruz. Kutsal Yazılar şöyle der:
(Mısır’dan Çıkış 3) 1Musa,  kayınbabası Midyanlı Kahin Yitro’nun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batısına  sürdü ve Tanrı Dağı’na, Horev’e vardı. 2Rab’bin  meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü.  Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor. 3‘Çok garip’ diye düşündü, ‘Gidip bir bakayım çalı neden tükenmiyor?’
4RAB Tanrı Musa’nın yaklaştığını görünce, çalının  içinden, ‘Musa, Musa!’ diye seslendi. Musa, ‘Buyur’ diye yanıtladı.  5Tanrı,  ‘Fazla yaklaşma’ dedi, ‘Çarıklarını çıkar. Çünkü bastığın yer kutsal topraktır. 6Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve  Yakup’un Tanrısıyım.’ Musa yüzünü kapadı, çünkü Tanrı’ya bakmaya korkuyordu. 7RAB, ‘Halkımın  Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm’ dedi, ‘Angaryacılar yüzünden  ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. 8Bu  yüzden onları Mısırlıların elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çıkarıp  geniş ve verimli topraklara, süt ve bal akana ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz,  Hiv ve Yevus topraklarına götüreceğim. 9İsraillilerin feryadı bana erişti. Mısırlıların onlara  yapmakta olduğu baskıyı görüyorum. 10Şimdi  gel, halkım İsrail’i Mısır’dan çıkarmak için seni firavuna göndereyim.
11Musa, ‘Ben kimim ki, firavuna gidip İsraillileri  Mısır’dan çıkarayım?’ diye karşılık verdi. 12Tanrı,  ‘Kuşkun olmasın, ben seninle olacağım’ dedi, ‘Seni benim gönderdiğimin kanıtı şu  olacak: halkı Mısır’dan çıkardığın zaman  bu dağda bana tapınacaksınız.’ 13Musa  şöyle karşılık verdi: ‘İsrailliler’e gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı  gönderdi’ dersem, ‘Adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?’  14Tanrı,  ‘Ben Ben’im’ dedi, ‘İsrailliler’e de ki, ‘Beni size, ‘Ben Ben’im’  diyen gönderdi. 15İsrailliler’  de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim���������������������in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve  Yakup’un Tanrısı RAB gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle  anılacağım.’”
Tanrı’nın, Sina Dağı’ndaki yanan çalılığın  içinden Musa’ya söylediği sözler aracılığı ile,  Tanrı’nın karakteri hakkında en  azından dört şey öğrenebiliriz.
- Öncelikle, Tanrı’nın kutsal olduğunu öğreniriz! Musa, yanan çalının alevlerini gördüğü  zaman, çok şaşırdı, ne olduğunu anlamak için yaklaştığında, Tanrı’nın ona  seslendiğini işitti. Musa dehşete kapılarak titredi ve bakmaya cesaret edemedi.  Musa neden korktu? Çünkü Kutsal Olan’ın, Tanrı’nın yüce huzurunda duruyordu!  Tanrı, kutsal olduğunu Musa’ya söylediği şu sözler ile ilan etti: “Fazla yaklaşma. Çarıklarını çıkar, çünkü  bastığın yer kutsal topraktır!”
 
Musa’ya alevlerin içinden görünen Tanrı,  gerçekten de kutsaldır. Tanrı,  Kutsallığının herkes tarafından fark edilmesini ister. Tanrı’nın huzurunda duran  melekler konusunda Kutsal Yazılar şöyle der: “Kutsal, kutsal, kutsaldır! Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, var olmuş,  var olan ve gelecek olan.”  (Vahiy  4:8) Melekler, Tanrı’nın kutsallığının farkındadırlar. Bugün bu programı  dinlemekte olan sizler, Tanrı’nın kutsallığının farkında mısınız?
Bunun ne anlama geldiği konusunda biraz  düşünelim. Daha önceki derslerimizde görmüş olduğumuz gibi, Tanrı’nın  kutsallığı, Adem ve Havva’nın günah işledikten sonra Cennet Bahçesi’nden  kovulmalarına neden oldu. Tanrı’nın kutsallığı O’nun Kayin’in sunusunu  reddetmesine neden oldu. Nuh’un zamanındaki insanların bir tufan ile silip yok  edilmelerinin nedeni de yine Tanrı’nın kutsallığıydı. Bu olayı izleyen dönemde  Tanrı dünyanın dilini karıştırdı ve Kendisine karşı isyan etmeye çalışan Babil  halkını yeryüzüne dağıttı. Ve İbrahim’in zamanında Tanrı’nın kutsallığı  kötülükten zevk alan Sodom halkının üzerine gökten ateş yağdırmasına neden oldu.
Bugüne kadar insanların çoğunun Tanrı’nın  kutsallığına saygı göstermemeleri çok üzücüdür. Bu insanlar O’nun kusursuz  saflığının farkına varamadılar. Bu durum, insanlar günah işledikleri ve bu  günahtan zevk aldıkları zaman ortaya çıkar. Aynı zamanda insanlar, dini bir  manto gibi üzerlerinde taşıdıklarında, ama Kutsal Yazıları Tanrı’nın gerçeğini  anlamak amacı ile incelemediklerinde de, Tanrı’nın kutsallığına önem  vermediklerini görürüz. Pek çok insan Tanrı’nın adını içtenlikle değil, yalnızca  bir alışkanlık olarak kullanır. Aslında Tanrı’nın isteği zihinlerinden çok uzak  olmasına rağmen, “Bismillah” (Arapça  anlamı: Tanrı’nın adı ile) ya da  “İnşallah” (eğer Tanrı isterse)  gibi sözleri dualarında kullanırlar, ama bunun hiç bir yararı yoktur. İnsanların  Tanrı’nın kutsallığını anlamak konusundaki başarısızlıklarını, Tanrı’nın  huzurunda kendi doğruluklarını kurmak istemeleri ve Tanrı’nın ön gördüğü  doğruluk yolunu kabul etmeyi reddetmeleri gibi davranışları aracılığı ile  gözlemleriz. Bazı kişiler uzun süre oruç tutarak, sürekli dua ederek ya da  yıkanma ve temizlenme törenleri (aptes) aracılığı ile kendilerini Tanrı’nın  önünde temiz kılabileceklerini düşünürler. Ama Peygamberlerin Yazılarında çok  net olarak gördüğümüz gibi, bu tür dışsal eylemler kişinin iç varlığında temiz  olmasını talep eden Kutsal Olan’ı,  Tanrı’yı tatmin etmez. Sevgili dostlar, Tanrı kutsaldır! Musa’ya, “Çarıklarını çıkar, çünkü bastığın yer kutsal topraktır” demesinin nedeni de budur.
- Sonra, Tanrı’nın yanan çalıda  Musa’ya söylediğini temel alarak Tanrı’nın yalnızca Kutsal Olan değil, aynı  zamanda Sadık Olan (birebir anlamı: antlaşmalarını yerine getiren) da  olduğunun farkına varırız! Tanrı’nın Musa’ya ilk söylediği şeyi işittiniz mi?  Şöyle dedi: “Ben babanın Tanrısı,  İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı’yım.”   (Mısır’dan Çıkış 3:6) Bu sözler, Tanrı’ya  yaklaşmak ve O’nun ile bir ilişki yaşamanın zevkine varmak isteyen herkesin  yüreğini sevinç ile doldurmalıdır. Kutsal Olan Tanrı, İbrahim, İshak ve Yakup  ile bir antlaşma yapmış Olan’dır. Tanrı Sadık Olan’dır: dostlarını asla terk  etmez ve onlara hiç bir zaman ihanet etmez! Aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen  Tanrı, İbrahim, İshak, Yakup ve onların soyuna verdiği vaadi unutmamıştı.
 
Bu konuda sizin düşünceniz nedir? Tanrı’nın  sadakatini takdir ediyor musunuz? İbrahim, İshak ve Yakup ile konuşan Tanrı’yla  yakın bir ilişkinin tadını çıkartıyor musunuz? Bu yaşamda ve gelecek yaşamda  gerçekten mutlu olmak isteyen herkes için bu, önemli bir sorudur. Size, ‘Bir  dine sahip misiniz?’ diye sormuyoruz; Sorduğumuz şu: Tanrı ile doğru bir  ilişkiye sahip misiniz? Tanrı’nın ön gördüğü kurtuluş yolunun mesajına inandınız  mı? Bir dini izlemek ve Tanrı’nın  Kendisi ile bir ilişkiye sahip  olmanın birbirlerinden farklı iki şey olduklarını anladınız mı?
Günümüzde, dünyada binlerce din mevcuttur.  Örneğin, uzmanlar bize yalnızca Brezilya ülkesinde birbirlerinden farklı dört  bin din ve mezhep var olduğunu söylerler! Dört bin tane din!?! Çok şaşırtıcı!  Dört bin tane tanrı mı var? Ya da Tanrı’ya ulaştıran dört bin tane yol mu  mevcut? Kutsal Yazılar şöyle der:  “Tek Tanrı  ve Tanrı ile insanlar arasında  tek bir Aracı vardır. “  (1.Timoteos  2:5) O zaman neden bugün dünyada binlerce din ve bu dinlerin birbirlerinden  farklı binlerce mezhebi mevcuttur? Nedeni şudur: Adem soyunun çoğu Tanrı’nın  İbrahim, İshak ve Yakup ile bina etmiş olduğu gerçeğin temelini  önemsememişlerdir. Adem’in soyunu günahın cezasından ve gücünden kurtarmak için  dünyaya gelecek olan Aracı hakkında verdiği vaatleri bilmezler. Tanrı’nın asla  değişmeyen Sözü’nden haberdar değildirler. Sadık Olan’ı tanımazlar.
- Tanrı, Musa’ya, yanan çalıda  göründüğü zaman, bir başka özelliğini sergiledi. Bu özeliği, merhametiydi. Tanrı yalnızca Kutsal  Olan, Sadık Olan değil, ama aynı zamanda  Merhametli Olan’dır. Tanrı, bu nedenle Musa’ya İsrail halkı ile ilgili  şunları söyledi: “Halkımın Mısır’da çektiği sıkıntıyı yakından gördüm. Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum. Bu yüzden onları Mısırlıların elinden kurtarmak için geldim. Onları o ülkeden çıkarıp  geniş ve verimli topraklara götüreceğim.” (Mısır’dan Çıkış 3:7, 8)
 
Tanrı neden İsrail halkını özgür kılmayı ve  onları verimli bir ülkeye götürmeyi planladı? İsrailliler Tanrı’nın merhametini  hak ettiler mi? Ya da diğer uluslardan daha mı iyiydiler? Hayır, değildiler! O  zaman Tanrı neden onları kurtarmayı ve bu şekilde bereketlemeyi planladı? Tek  neden şudur: Tanrı’nın sadakati ve merhameti. Kutsal Yazılar bu konu hakkında  şöyle der: “Tanrı iniltilerini duydu.  İbrahim, İshak ve Yakup ile yaptığı antlaşmayı anımsadı. İsrailliler’e baktı ve  onlara ilgi (merhamet) gösterdi. “ (Mısır’dan Çıkış 2:24, 25)
Evet, Tanrı, Merhametli Olan’dır.
- 
En son olarak, yanan çalı  öyküsünde gözlemleyebileceğimiz bir konuya daha değineceğiz. Musa’nın Tanrı’ya  O’nun adının ne olduğunu sorduğunu işittik. Sonsuz Tanrı’nın doğası tek bir ad  ile tanımlanabilir mi? Böylesine yüce ve kutsal, sadık ve merhametli bir Tanrı;  insanın gözleri ile göremeyeceği, her şeyi yaratan, her şeyi gören, her şeyi  bilen ve her şeyi yapabilen bu Tanrı’nın  Adı nedir? Bazı kişiler, Tanrı’nın adının sadece “Tanrı” (Allah)  olduğunu düşünürler. Doğrudur, Tanrı Tanrı’dır. Ama yine de adı  Tanrı değildir.  O, Tanrı’dır. Ben de bir insanım, ama adım İnsan değildir. Hepimiz tanındığımız  bir ada sahibiz. Tanrı’nın adı nedir?  Tanrı, Musa’nın sorusuna ne yanıt verdi? Ayetleri tekrar okuyalım. Tanrı Musa’ya  şöyle dedi:
“BEN  BEN’İM. İsraillerle de ki, ‘beni size Ben Ben’im diyen gönderdi. Tanrı aynı  zamanda Musa’ya şöyle dedi: ‘İsraillilere de ki, ‘Beni size atalarınızın  Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı RAB gönderdi. Sonsuza dek adım bu olacak.!”  (Mısır’dan Çıkış 3:14,15) (Not:  İbranice’deki YHWH & İngilizce’deki “Rab” Wolof diline, Sonsuz Olan sözleri ile  çevrilir.) 
Sonsuz doğasını tanımlayan Tanrı’nın adı  nedir? Adını duydunuz mu? Adı: Rab’dir!  (Sonsuz Olan) Kutsal Yazılarda peygamberler, yüzlerce isim ve unvan  atfederler, ama bu isim, yani Rab  diğer isimler arasında en çok – altı bin beş yüz kezden daha çok –  kullanılanıdır. Tanrı Rab’dir, Sonsuz “BEN BEN’İM’dir; var olmuş olan, var olan  ve sonsuza kadar var olacak Olan’dır. O, Sonsuz Olan’dır! Başlangıcı yoktur.  Sonu yoktur. Sınırları yoktur. Eşi benzeri yoktur. O, Kendi gücü aracılığı ile  var Olan’dır. Dün ve bugün nasılsa, sonsuza kadar aynı olacaktır. O, asla  değişmez. O’nun adı, Rab’dir (Sonsuz Olan’dır)!
Dinleyici dostumuz, Rabbi tanıyor musunuz? O’nun  kutsallığının farkında mısınız? O’nun, sadakati   (ilişkilerde; antlaşmalarını yerine  getirdiği için) ile seviniyor musunuz? O’nun merhametini kabul ettiniz mi? O’nun  Sözü’ne inanıyor musunuz? İbrahim, İshak ve Yakup’un Tanrısı ile yakın bir  ilişkiye girdiniz mi? Yanan çalıdan Musa’ya konuşan Rabi tanıyor musunuz?
Dinlediğiniz için teşekkürler. Tanrı  isterse, bir sonraki programımızda Musa’nın öyküsüne devam edeceğiz ve Tanrı’nın  onu nasıl kötü yürekli Mısır kralı firavuna gönderdiğini göreceğiz.
Siz, Tanrı’nın Musa’ya söylediği şu sözler  üzerinde düşünmeye devam ederken Tanrı sizi bereketlesin:
 “BEN BEN’İM!..Ben Rab’bim..Sonsuza dek adım bu olacak!”  (Mısır’dan Çıkış 3:14, 15; 6:2)